bilseniz ayağı çıkık taburenin birine oturur muydunuz?
bir makul sebep ekmek kavgası
bırakmak için hayatı
ama ya evdeki yoldaşı?
bilseniz bulanık suyun bir ölüm sonucu bu hâlde olduğunu
bardak bardak doldurur muydunuz keselerinize?
bir makul sebep kurak tarlanız
ama ya bağrı yanık bir başkası?
bilseniz önceki hayatını adamış birine, birilerine...
elinizde o bahtın karası
dokunur muydunuz?
bir makul sebep dönecek devran
ama ya ayrı geçen onca zaman?
bilseniz kitabın sonu yok, sayfaları lekeli, yazılanlar meçhul
kapağına bırakır mıydınız o notu
bir makul sebep okunacağına inanmak
ama ya onun aldanışı?
bilseniz pencereden sızan incecik ışık hüzmesi uyandıracak seni
boyamaz mıydınız siyaha gökyüzünü
bir makul sebep o sabahın sonun darağacı olması
ama ya son kez öpmek rüyanda sevgilini?