Zaman hiç yaşlanmıyor,
oysa Halys'in bıçak izi yüzünde,
sarmaşık gibi sallanan uzun, renksiz belindeki kuşağı Büyük Basilin,
tutkusu kadar öfkesi de büyük,
Arius pusuya düşmek üzere,
Naziounus kırgın,
Lakin yazdığı korosal ilahisinin mürekkebi kurumak üzere, maşuğunu aramakta.
küçük kardeş Niyssali; sabırlı litürjik senfoni şefi.
Bacı Makrina ekmek telaşında çocuklar aç kalmasın derdinde.
Sadece yanıkların bildiği bir ana rahmi, kendi doğal sedası tüm ezoterik halayın başı; son giriş saati olmayan kuralsız, devinimsel doğa.
Niketaş şarabıyla gün batımını izlemekte hücresinde. özçekimini bile kilisesine kazımış,
mabette salkım merkez kubbede.
Keşişin hiç de mütevazı olmayan halveti.
Simeon, Balım sultana gülbentler göndermekte ne de olsa aynı özden geliyorlar.
Sıfat-ı cemallleri bölünmüş kök hücresinde.
Beyazlar içinde raks eden dışlanmış derviş-i hûma, soyadı Rumî
hissetmiş, istemiş ama gelememiş bir aşık.
Belli aşkını mekana değişmemiş.
Derdi hepsinden büyük.
Orta Çağ'ın halkı Farsî kokan halıların üstüne basıp raksa yükselmişler geometri Helen'de.
Osmanlar çat kapı uğramakta komşu misali, hasattan hasata.
Taşa şiir yazan Ermeni ürkek ama üretken,
Rumî son kadehinde, kederle yaşlanmakta.
Ölüm, en büyük vuslat; zamanın kaybettiği tek yarış.
Kevser Karakaş
2021-05-02T15:39:50+03:00Şiirin özgün ve etkileyici bir havası var. İlgiyle okudum, kaleminize sağlık.