Her şeyin bir anlamdan ibaret olduğu hususunda derin bir inancım var. yani bu karşımıza çıkan kriz ve fırsatlardan fazlasını anlatmak için kurduğum bi cümle. ayağım takıldığı için vaktinde gidemediğim buluşmalar, sohbet esnasında sıram geldiğinde unuttuğum sözler.. işlerim rast gitmediğinde 'bugün ne hata ettim ya da neyi eksik yaptım ki bu iş oluru olduğu gibi olmadı' diye bi sorgularım. hayatı detaylarda aramak bi nevi, uyanık olmak. kelebek etkisi de denebilir, neyin neleri beraberinde getirdiğine tanık olmak. epey yorucu bir iştir, sosyal medya literatüründe 'overthinklemek' (çokça ince veyahut detaylı düşünmek) gibisinden bir manaya tekabül ediyor. ayrıca eksik bir tabir zannımca, çünkü bahsettiğim şey ince düşünüp kafada kurmaktan öte bir şey. yani bu overthinklikte kafa yorulan şeylerde olumsuzu irdeleyerek bi şekilde kendine mal etmek ve kendini hasta etmek gördüğüm spesifik refleks. oysa ben detaylara mana verirken içindeki hayır ve şerri taraflarına ayırarak özümsemek isterim. yorucu dediğim kısım daha çok 'her şeyden' mana çıkarmaya çalışırken harcanan mesaiye bir atıftır. burdan da, her şeyin bir 'ölçüye' tabi olması gerekliliğini anlamak gerekir. haddini aşan şeyin zıddına dönüşmesi de yeterince açıklayıcıdır. olanı düşünceyle manaya yormak yaşamın bir gerekliliğidir lakin hayatta keşfedebildiklerimizin yanı sıra her manaya mazhar olabileceğimizi düşünmek de başka bir mana sorununu beraberinde getirebilir. velhasıl, kainatta sebepsiz yere yaprak kıpırdamazken yakaladığımız her manayı kaçırmadan özümsemeli, hakkını vermeliyiz.
manaya erişmek
Yayınlandı