Sevgili Marianela,
Dışarıda eşsiz bir kar var. Lakin biliyorum, perdelerin kapalı. Bembeyaz bir günden haberdar bile değilsin. Etraf beyaz, güneşli, ıslak... Ne olursa olsun daima kapalısın. Çünkü hayata pencereni açmaya korkuyorsun. Yaşayanlar seni ürkütüyor. Umudun saklandığı gerçeğiyle karşılaşmak istemiyorsun, hala içinde yeşerdiğini kimse bilmemeli. Giren her rüzgâra inanıyorsun. Oysa her şeyi devirip gidiyor ve kırıkları süpürmek sana düşüyor. Ne yenisini alabiliyorsun, ne de tamir edebiliyorsun. Her giden başlangıcın değil, bitişin simgesi oluyor. Haklısın Marianela. Dört duvar arasında çürüyüp gitmek perdeyi aralamaktan daha cazip. Ama büyük bir hatan var.
Aslında hiç tükenmedin. Yalnızca iyi bir yalancısın. Kendine bile. Ben bittime inandın ama daha yeni başlıyorsun. Tatmadığın onca likörden bir yudum almalısın sadece. Güzel bir şarkı yazmalısın. Bestesini yapacak kişiyi bulmadan söylemeyeceğin, kısa, en derine dokunacak bir şarkı. Dinleyen herkese perdesini açtıracak bir beste. Bir arada muazzam bir ahenk. Hissetmeye değer şeyleri hatırlatsın ve kaybolan seni bulsun. Bestekârına aşık olacağın bir rüyan olsun Marianela. Ve hiç uyanmayacağın...