Salyalarını akıtıyor aç köpekler üstüme üstüme
Kapıları da kilitlemiştim hayret
Bir giz var gözlerinde okuyamıyorum
1.5 miyopum
Uğultularında çocukların iç gıdıklayıcı bir eziyet
Hayır anne olamam bu yaşta
Henüz ellilerinin başında filiz vermiş taze bir başak gibiyim
Pençelerini geçiriyor etime gecenin serini
Küstah doğrular birkaç beden büyük geliyor üstüme
Kilo verdim
Ah Marsilya kıyılarında göğü seyretmek yok mu
Belki Attila belki Cemal belki Edip
Demli bir çay doldurur da getirir yamacıma
Izdırabını çekiyorum yazdığım şiirlerin
Belki de daha mutlu şiirler yazmalıydım
Kitapçıda çarpışmalıydık
Sen toplamalıydın kitaplarımı
Ellerim dokunmalıydı ellerine
Hayır Marsilya kıyılarında
Göğü izliyorum
Masamda Attila'nın getirdiği demli bir çay
Parmaklarımın arasında küfür gibi acı cigara
Soysuz yıldızların izdivacını izliyoruz beraber
Kalpazanlarca yazılmış şiirler okuyorum
Attila beğenmiyor
Demli çay içiyorum ekşiyor suratı
Şimdi sen olsan
Hayır Marsilya kıyılarında kaypak yıldızlar!
Küfür gibi acı bir cigara!
Ve Attila ve Cemal ve Edip
Biraz da sen
Üstünde seksenlerden kalma ropdöşambır
Uyku mahmuru gözlerin şaşkın şaşkın bakıyor gözlerime
Ördekler perdeli ayaklarıyla aşıyor yolları
Biz yanlış trenlere biniyoruz
Attila bir şeyler anlatıyor da
Duymuyorum
Küstah diye haykırıyor suratıma
Suratımda ahmakça bir tebessüm
Çocukken havale geçirmişim
Marsilya kıyılarında seni görüyorum
Ah tanrım oyun oynuyor benimle
Büsbütün
Büsbütün deliriyorum
Hayır Marsilya kıyılarında
Attilayla göğü izliyorum