-4-


Bir kadından duymuştum. İlginç ve güzel bir ütopyaya katılarak devam ediyorum.

Ütopya şuydu:

-Toplu taşıma araçlarının kaldırılmasını istiyorum.


Tanrısal bir kaburgayla, bulutların üzerinde bütün halka seslenen bir edayla söylemişti. Kadında çok ayrı bir şey vardı. Dışarıda görünen herkesten farklı, anlam veremediğim. Toplu taşıma araçlarının kaldırılacağına inanmıştım.


Bu ütopya demeç veya gazete haberi olsaydı kısaltmalara D.A. diye geçerdi. Bu ütopya demeç ve gazete haberi olmadı.

Ama...

Bu ütopya akşam haberlerine ''S.S'nin kaburgası çalındı.'' diye geçti.



-5-


Bütün ütopik ütopyalara karşı halktan yana tavır almaktan başka çare yoktu. Burası dünya ve burada güz var.


Sırayı görmezden gelmek zorundaydım. Otobüse en fazla benim binmeye ihtiyacım vardı. Adalet önce gelenin binmesi değildi, en fazla ihtiyacı olanın binmesiydi.


Başımı kaldırıp arkaya doğru baktığımda gözüm Ömür Hanım'a ilişti. Seyrek saçlıysan yağmur seni başka bir adama dönüştürür. Tanımış mıydı acaba? Saçım beni ele vermese de gözlerim beni ele verecek kıvamdaydı. Tebessümümü saklayamadı. İkimizin gözleri de kendini ele vermek için elinden geleni yapıyordu. Tebessümümü saklayamadım.


Kimseyi görmez oldum. Arada iki metrelik mesafe olmasına rağmen kendimi kucağında hissettim. Eli, saçı, gözleri, burnu, kulakları, dudakları değişmişti. Bu organların zaman içinde güzelleştiklerine ilk defa şahit olmuştum.


Hangi mevsimde yağmur damlaları değerse camlara güz gelir mevsim adama...



-6-


Hayatın hepsi formüller üzerine kurulu ve herkesin kendine has bir formülü var. Sadece bize ait, parmak izi kadar özel olan formülü bulmak için ömür tüketenlerdeniz.


''Ömür'' aslolan formülü aramakla geçiyor.


Milattan önce hakkında pek bilgi bulunmamakla beraber milattan sonra için yüzyıllardır insanlar kaburgasını (formülünü) aramakta. Kimi yasak bir elmada buldu kaburgasını, elma şekline büründü kaburga (M.Ö. hakkında bilinen tel bilgi). Kimi İstanbul'da herhangi bir köprüden atlarken ölmeden önce buldu ve kaburga ölüm şekline büründü.


Yaşlı bir adam yıllarca bir fotoğrafla yaşadı, kaburga fotoğraf silüeti aldı. Başkası kaburga ismine D dedi. Bir başkası başka bir harf olan D ve kaburga D ve diğer D'ler ismini aldı. Yani bir D'de buldu kaburgasını.


Genelev penceresinde sigara içerken buldu kaburgasını başka biri. Kimi yıllarca kaburgasını bulduğunu zannetti.


Milattan sonra çok acayip bir yüzyıl.


Yüzyıllardır kaburga üzerine çeşitli formüller bulundu, denendi. M.S. 21 yüzyılda en kapsayıcı formülü S.S. buldu. İlk şifre şu şekildeydi:

''Kaburga sırtta değil yürekte bulunur.''


S.S. D.A.'nın kaburgasının yüreğine oturmasıyla kalbinin eksik parçasını yerleştirdi.


Bu sayfayı herkesin yüreğine oturan kaburgayı bulması temennisiyle kapatıyoruz.


''Kaburga sırtta değil yürekte bulunur.''