Kilitlemeyi bilmediğimiz bakışlarla gökyüzünü taramasaydık

Narin, ince parmaklarımız çocuksu saçlarımızda

Aydınlık sanmasaydık en kuytu köşeleri

Güzel renkli yalanlarda kahkahalar atmasaydık

Uzatmasaydık

Ellerimiz köstebek yuvasında


Anahtarları çevirebilseydik

Öğrenebilseydik


Öğretmemişlerdi koşmayı ileriye

Geri giderdi adımlarımız

Kapı arkalarını, bir de yaşlarını tutan küskün kirpikleri bilirdik

Susarak avaz avaz

Tükürüğümüzde boğulurduk avuçlarımızda  yüreğimiz

Çatısı akan evler gibiydik


Gökyüzünü taramasaydık

Aşık olabilir

Mutlu şiirler yazabilirdik

Sıcak ekmeğin buğusunda yaşarmazdık

Hayata

Bu kadar esmer bakmazdık 


Öpseydiniz çocuk gözlerimizden

Mavileşirdik kapı önlerinde

Utanmazdı gözyaşlarımız kirpiklerimizde

Kitaplara sığındığımız kadar sarılırdık size de 

Dünyanın sonu değil derdik

Bak korkutuyor bizi bu tasa, bu dert kokusu

Diye söylenirdik

Teselliniz olurduk elilerimiz elinizde


Doğurmayın bizi bir daha

Doğurtmayın

Öpmeyecekseniz

Yüreğimizden içten bir kahkahayla



Görsel: https://tr.pinterest.com/pin/625859679493336582/