Sonbahar erdi buralara, 

Tabiatta sarı-turuncu bir hava...

Bir muştu gibi açıyor güneş.

Bir nehri yarılıyor

Yüklü atlar öğleyin.

Ve her gün batımında,

Bir taş oturuyor göğsümüzün üstüne.

Telaşlı kargalar evlerine dönerken.


Yaşamaya geldik diyorsun

Şu dünyaya,

Evet, ki en çok senin hakkın.

Senin için yaratılı şehirler,

Senin oralı tüm güzellikler

Bir seveni olmayan diken gibiyiz.

Ama sesinden ya dünya.

Yaşa güzelim, sen de

Saçlarını oyala,

Gül kurut ellerinde, 

Ve dua et bizim için.


Ha şimdi, ha sonra,

Bizi soracak olursan.

Bekliyoruz vakti merhunu.

Selam ederiz,

Oluşa ve olmayışa,

Vara ve yoğa,

Sevdalı zamanlarımıza,

Sevgili.