okumadığım için görmüyor körpe zihnim
kıvrımlarını birer birer
ki; o ağaçlardan çocukken çok atlamıştım
sanırdım dallar benim ufak bedenimi taşırdı
şimdi ben büyüdüm zannederken annemin gözlerinde
bir pirinç tanesi gibi benliğim çiğneniyor
elimde yıllanmış bir kitap var açmadığım
evet. Hiç
bütün mektuplarım göndermediklerim,
gön-de-re-me-dik-le-rim
o kitap benden daha çok ev oldu onlara
şu hayatta sadece bir mektup olmak isterdim
yırtılıp atılsam bile aslında bu değersiz olduğumun işareti değil
mektuplar değerlidir sevgilim
ben sana yazdım, göndermedim
bilmiyordum adresini evinin, yüreğinin,
bilmiyordum benden başka kimlerde dolaştı içindeki kocaman sevgin
benim evim bir balıkçı kayığı kadar geniş
ancak bazen ben o ağlara kapılan bir balık oluyorum
o zaman evin bir önemi kalır mı ki?