ı.
yer çekimi artık eskisi kadar ilginç değil
üç mızrak gibi tırnak yaşamın ayaklarından çıkıyor, perdeliler
üç çingene, biri bisikletli ve sadece kırmızı yollardan gider
ilanlar gazeteye cinayet olarak, ilanlara cinayete ve ayrıyete beni ekle
gayet çıplak fotoğrafla yerle yeksan edilmesinin, devinimidir
sabah sabah neon ışıltılar
tufanda kayıp giderler sanki hiçbir şey yokmuş gibi
bir tıknaz gibi yemek yer bütün ağzıyla
dört kerkenez, biri şaraplı, biri yok, diğeri kaldırım üçü ben
ve başka bir kafa, tıraşa kesiliyor
elbet bir gün kayığa değer biçilir
bazen günler sadece sabah olmuş gibi
vuku bulur, küreklerin hatırı kalır
kırk kayıkta kendi yoluna takılmıştır
canım,
ıı.
dört taraftan kıtalar indirildi, kıyım
kıyılar ve kıyılmalar, aklın, ruhun kıyılması
uşankam keskin soğuğu keser
bula dudaklarını sıcak kan, bırak ısıtsın
kan, dudak, kadın ve sodom
beş boğazdan orospu, ve hakküm ta, kahır
beş boğazdan nehirleri akar
kan kan damardan kan
bir dirhemden az bir suya muhtaçlığı layık kılmıştı, karalar
deneyime yakın ölümler
dokungaçlarım
anlam kıyılmaları,
III. (işte şimdi zaman başlamıştır, ne kadar kahır varsa bütün kaderlere yazılan)
Ardılanmıştır öteki kadehine ihtişamın adamlarının, bir külah şeklinde zaman
zapt bir işveyle gelir talana danışanı, müracaatı isfahan, şehri istifham ve hakimiyeti milliyeti ve harcı alemden kırılan ihtişam,
altından ama
kurtar
beni yırtan şu hastalıktan
iyi niyet tanrılarını çarmıha gerelim
yaşama temasın ve umudun tecellisi zürefa kadınların şemsiyesi falan
ve iyi niyet tanrıları, kalkmış dans ediyorlar, rabbim bu ne!
bu niye beğenmiyor.
karıncala, üstünü toprakla
zavallı çocuklar
zararlı! ateşle oynamak
ve her şeyle ateşkesimiz, bir şaraplı tepe başında!
(ek)
eşele altını gereksiz telaşe
üstünü sebepsiz emarelerle kapattınız!
kalsiyumdan mana çıkarttınız
üzerime yorganlar saçıldı, üşümedim fakat boğuldum
yana açtırdınız yelkenleri ve iskele alabanda, vira alabanda
canım,
ııı.
üste çekilmiş, içine serpilmiş bir şeyler var, bir boru tütmesi
bir zigon üstü, yanında perde arkası şarap
harap, boşnak, tır, nak
yok ol(m)uş derman, fenâ yahut haşhaşi
ı.
açıyorum bu kapıyı da
orada bir daha geleceğim kendime
korkutan ne varsa bir kaldırımın en ufak köşesinden,
onları aşağıya atıyorum, bir rüzgar hissediyorum, ensemde, ve bileklerimde
bi 24'ü güzel yapan nedir
hesaplı iş
ormanlar yağmuru, bulvarların sisi, arasında bilekleriyle, enseler
börtü böcekle bir olmak, ağaçlar, mantarlarla yek
bir bilginin, kökünden açığa çıktığı ormanların yağmuru
bilekler, enseler, ve eşsiz üşümeleri
bırakalım bunları
neyi nerede arıyorsan
içimden sesleniyor!
sövüyor!
çölümüzün üzerinde usturlab görmez, deve sırtı kervanda gece taşırı
bir kalın diken takılırsa eteğime gülden başka
üstüme kir pas olsun,
bir tek dibek çıkar bu topraktan, tek dibek
gerisi tanrı eli,
ve savaşarak kurtulmuş bir telli ses
üstüme uykudan inmiş, bir rüyanın kabusa hafif çalınışı
ve böylesine bir süslemek hayatı
yıkımlıdır, yıkımlıdır ki eril elinde bir balta çalkalanır
bileğinden gerisi tanrı eli, ötesi iradeyi müdaafa etmektir
tüm gaymeleriyle akçeleri, yerden bir nadir ot gibi fışkırır
iş yapmaz hiçtir gaymeleri, akçeleri
kafama bir ermişlik sarıyorum, mekandan ve zamandan dışarıya ermek
toprak kalmıyor, kuru yok, dikenleriyle gül
bölünüşü, şimdi ikiye çeyrek kalanın, üst masadan hariçleşimi
kalbur kalbur samanlarıyla içinin, bir gemi masallaşıyor
bütün yelkenler tenha, tenha yelkenleriyle bir masal fırtınaya kayıyor
yıkımlıdır, yıkımlıdır ki eril bir balta çalkalanır
çığlıklarla gök evinden vurulur, çıktığı sokak, girdiği birkaç alabora
dümenin sekizi tanrı eli, ikisi bendendir.
serap ümit, serap bir fikrin bir başka mavi fikre tecellisidir
gece maviden öteye kadar kadar tanrı elidir, mavi, geceden denizi gözlerinde bulmak, yaban mersini de öyle.
Meriç Koç
2022-12-29T03:16:24+03:00Başlık Attila İlhan’ı anımsattı, şiiriniz çok güzel. Kaleminize sağlık.
Jean Valjean
2022-12-28T23:43:27+03:00Tarzınızı sevdim. Kaleminize sağlık. 🙏