Beni bırak, unutulmuş bir gecenin saf korkusu sinmiş içime
Beni bırak, düşmemek için tutmayacağım ellerinden
Çünkü gece gökyüzünü yeni salıvermiş dikenli cengaverlerin üstüne
İçinde birikmeye durmuş yıldırımlar diziliyken üstelik
Bu kaçıncı şarap için şiirim bilmem
Beni bırakma'san sabah ay dolar mı kanıma
İçim içimden bir yerlere dönük fakat
Gün henüz vurmuyor yüzüme
Gece üç suları
Sana gelmek için sebepler sıraladım
Gece üç suları
Babaannem adımı haykırdı
Bir tespih boyu sırayla
Ve o sıra sesi içime zuhur etti
bir kaldırım misali boynum gibi
Ben daha çocukken ellerimden tuttu zaman
Sen beni bırakma, yoksa gecenin ipinde Tanrılar dize gelir
Hangisine inansam izi kalır bir başka cehennem ateşinin
Beni bırakma çünkü korkum düşmelere meyilli beyaz bir sehpadan,
Üstelik içinde zamansız fidanlar ekili
Ki düşmeyegör her biri için başka yaralar açılır
Tanrı'dan ısırılmış bir elmanın ikramı nasıl öldürtürse Kabil'i Habil'e
Öyle solar yine gün doğmadan
Kırık tenekede yeşermekte olan umut bile.