dostum magreb’e
sen o savaş alanında doğdun
denizin renginden önce öğrendin
kanın ne zaman siyah
insanın ne zaman beyaz olduğunu
metallerin öldüğünü gördün
binaların korktuğunu
titrediğini göğün
gözlerin gözlerim olsa
allah gibi bilirim bunu
ilk yol tabelalarını okudun
yazdığımda yalan sandılar
mezar taşlarını okudun
böylelikle duaların
yapayanlış insanları bulmadı
çok fena cümleler kurdun
en türkçe en arapça
sonra gerek yok dedim
şiir dediğim ne varsa
savaş dediğin
doğumunu unuttun
olur ya
alfabe bilmenin böyle zararları var
birkaç arkadaşın oldu
zamanla geçti
çok şey öğrendin
keşke sarhoş oldun
güzelken sevildin bir defa
en az iki defa sevenler bilir bunu
zamanla geçti
keşke sarhoş oldun
-kendimde suç bulmuyorum
kötü biri olmadığımı bilecek kadar
kötülük gördüm
unutmaktan büyük bir günahım yok!
evet biliyorum magreb
şiir yazmak güzel sanıyorum
bıraktım bunu yazmadan önce
dostum tanrıya
ey rab
sık buluyorum bu sıralar kendimi
ne sevdiğinden beni
ne korktuğumdan senden
buradayım çünkü
senden istiyorum
senden istemek kolay
senden istemek bedava
senden istemek başım dik
senden istemek bilirsin
iyidir başkasından beklemekten
bir sonraki şiirimde
ölmesini istediğim
insanların listesini getireceğim
sen nasılsın rab?