Yüzü asık, gözleri şiş viran bir şehir bu

ellerin göğü yırttığı.

Meydanlarda, evlerde, yüreklerde

yıkanmak için yakılan ateşin var olduğu bir şehir bu.


Bir mum ışığı aydınlığında sokakları

Elleridir bu viran şehrin.

Elleri ki vicdan kokusundan mahrum

Alnacında hep savaş olan bir şehir bu.


Yağmurlarla sınırları çizilen

çarşılarda rengarenk ateşlerin satıldığı

yerin üstünde, hizasında, altında

kadınların günahlarıyla dibini gösterdiği bir şehir bu.


Çeyizini sergileyen ölü bedenler

kendini Yusuf sayıyor karanlık karşısında.

Parmak ucunda yürüyen ruhların

kırgınlığın sarısında yaşadığı bir şehir bu.


Göğün iyileşmesi için şifalı sular

dualarla yağdırılıyor yeryüzünden göğe karşı.

Ayağı, eli, gözü kör; dili peltek bir insan tarafından

ve tekrar, tekrar, tekrardan canlanıyor mezar dövücüleri.