Fransız yazar, düşünür ve tarihçi François Marie Arouet Voltaire’in Micromegas adlı eserinin incelemesi:
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Her şey kendince orantılı bir nizamdadır.
Her şey zıtlığını içerir. Evrende birçok şey Micromegas’tır aslında; savaş büyükken barış küçüktür, kötülük büyükken iyilik küçüktür, aptallar büyükken bilgeler küçüktür gibi.
Muhtemeldir ki Voltaire, Micromegas’ı kendisinin dünyaya bakışıyla canlandırmıştır.
Bu eserin ‘düşünsel bir otobiyografi’ olması mümkündür. Karakterin sürgün edilmesi gibi kendisi de, içerisinde bulunduğu Aydınlanma Çağı’nda, Fransa’dan İngiltere’ye ‘kilise ve dogma’ya karşı yazdığı hicivler nedeniyle sürgüne gönderilmiştir. Gördüğü yenilikler ve hoşgörüden etkilenen Voltaire; karaktere de yenilikleri seven ve ön yargılı davranmayan, aksine anlayışlı ve hoşgörülü bir tavır yükler.
Aşırı gerçekçiliği, devlere yüklediği devasa boylarla yerdiği gibi; kilise ve dogmaları ise teoloji doktorlarının kesin hükümlerini yerdiği gibi eserinde açıkça ve akıllıca yermiştir. İnsan haklarını savunan yazar; döneminin, geçmişinin ve hatta geleceğin savaşlarını ve tahtında durarak savaş emri veren hükümdarları kınamıştır.
Döneminin en belirgin filozofları ile geçmişin düşünürlerini karakterlerin ağzıyla yermesi yanında, Locke gibi mantıklı düşünürleri ise bariz yüceltmiştir. Aynı zamanda bilim insanlarının tartışmasız kabul ettikleri ilkeleri, örneğin mikro ya da sadece boyutu küçük yaratıkların bilince ve düşünceye, dolayısıyla ruha ve özgürlüğe sahip olmadıklarını bir ilke kabul etmelerini, verdiği mesajlarla; bazılarını ise özellikle ilkeler üzerinden ve hatta isimleriyle iğneleyerek eleştirir.
23.3.19