Milli Edebiyat döneminin kuruluşunu dergilerin çerçevesinde incelemek daha sağlıklı olacaktır. Bu yüzden dönemde başı çeken iki dergiyi ve o dergilerin kurucularını ele alırsak dönemin kurucularını çıkartmış olacağız. Bu iki derginin özellikle Türkçenin sadeleşmesi için verdiği mücadele kurumsal ve kişisel olarak dönemin mihenk taşları haline gelmelerinde etken olmuştur.

           

Mehmet Emin Yurdakul: İlk olarak Türk Yurdu dergisinin kurucusu olan Mehmet Emin Yurdakul ile başlamak daha uygundur. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde meydana gelmiş büyük fikir akımlarından biri olan Türkçülük akımının savunucularındandır. Dönemin “milli” bir edebiyat olduğunu ele aldığımızda Mehmet Emin’in ve fikirlerinin dönem üzerinde ne kadar etkili olduğunu görebiliriz. Dönemde birçok düşünürü, yazar ve şairi etkisi altına aldığını da bilmekteyiz. “Ben bir Türküm, dinim cinsim uludur.” diye başlayan “Anadolu’dan Bir Ses Yahut Cenge Giderken” isimli şiirinin hala biliniyor ve milli düşüncedeki insanları etkiliyor olması da buna kanıttır. Yurdakul edebiyatçılığı ve düşünce insanı olması özellikleri ile döneminde etki bırakmış bir isimdir. Bu etki elbette ki Milli Edebiyat döneminin de üzerindedir.

           

Mehmet Emin Yurdakul elbette söylenmeden edilemeyecek bir isimdir. Fakat Milli Edebiyat Dönemi’nin kurucu isimleri olarak anabileceğimiz diğer dergi bir nebze daha mühimdir. Genç Kalemler dergisi ve Yeni Lisan Hareketi olarak bildiğimiz bu dergi ve hareket döneme yadsınamayacak kadar çok etki etmiştir. Hatta dönemin temel anlayışlarını şekillendiren, dönemi şekillendiren bir oluşumdur. Bu çatı altında üç önemli isim bizleri karşılamaktadır: Ziya Gökalp, Ali Canip Yöntem ve Ömer Seyfettin.

           

Ziya Gökalp: Gökalp dönemin fikriyatında çok büyük bir yerdedir. Dönemdeki aydınları etkilemekle kalmamış, bir nesli etkilemiştir. Zira Mustafa Kemal Atatürk bile “Hislerimin babası Namık Kemal olduğu gibi fikirlerimin babası da Ziya Gökalp’tir.” demiştir. Gökalp, Türkçülük akımında önemli bir yer edinir. Gerek akademik, edebi, gerekse siyasi kişiliğiyle Türk milletine ve Türkçülüğe hizmet etmiştir. Bu nedenlerden de anlayacağımız üzere, yine tamamen “milli” olan bir edebiyatın oluşumunda Gökalp’in yeri çok mühimdir. Kendisini hem dergisi, hem de dönem bazında bir kurucu isim olarak alabiliriz. 

          

Ali Canip Yöntem: Öğretmen kökenli olan yazar milletvekilliği ve akademisyenlik yapmıştır. Ali Canip de milli görüşe sahip bir yazardır. Şiirlerinden daha çok akademik araştırmaları ve edebiyat tarihimize katkılarıyla bilinir. Genç Kalemler Dergisi'nde yazdığı yazılarıyla fikirlerini aktaran yazar, dönemin fikriyatının oluşmasında önemli bir yerdedir. Bu sebepten dolayı kendisini kurucu isim olarak niteleyebiliriz.

           

Ömer Seyfettin: Türk edebiyatı içerisindeki en önemli hikâyecilerdendir. Kısa hikâye türünü edebiyatımıza getiren isimdir. Edebiyat tarihimiz açısından değeri yadsınamayacak kadar büyük bir yazardır. Dönemde kendisi de Türkçülük akımının önde gelen isimlerindendir. Özellikle Türk dilinin sadeleşmesi üzerine gösterdiği çaba onun önemini bizlere bir kez daha anlatmaktadır. Genç Kalemler Dergisi'nde imzasız olarak yazılan Yeni Lisan makalesini onun yazdığını bilmekteyiz. Milli Edebiyat Dönemi’nin başlangıcı olarak gördüğümüz bu makalenin yazarı olması bile dönemin kurucu isimlerinden olduğunu kanıtlamaktadır. Makalede ele aldığı konu dâhil olmak üzere bütün düşünceleriyle milli bir duruştadır. Yazarın, dönemin hem edebiyat hayatına hem de fikriyatına önemli etkileri olduğu yukarıda gösterdiğimiz nedenlerle açıktır. Bu sebeplerden dolayı yazar Milli Edebiyat Dönemi kurucularından görülür.





Yazar: Musa Can Demiralay