Suya kir düştü
Bozuldu tohumun neşesi
Lacivert bir mızrak oturdu
Hamza'nın kalbine....
ve...
Kırkını doldurdu
Doğum,
Ölüm,
Hasret...
Zaman dilsiz ve sağır cellat
Oysa,ben sana inat,
Zamana ve mekana inat,
Savunmasız,
Miğfersiz,
Zırhsız,
ve yalansız çıktım karşına...
Bak ve gör;
Yunus işte orada
İşte odunlar,
İşte dergah,
İşte makam-ı aşk...
Bense aynı yollarda kayboluyorum
Benim dağlarım karlı
Yolum uzun...
Bir devşirme gibiyim
Zamanın,
Hasretin,
Akın girdabında...
Ve;
Lacivert bir mızrak kalbimin ortasınd