Bende isterim çalışmak, para denen lanet şeyi kazanmak. Ne olur cebinde paran olur.
"Sen erkek adamsın çalış." derler.
"İleride ailen olacak bakacaksın." derler.
"Sigortan yatar." derler.
"Emekli olursun." derler.
Daha neler neler.
Paranın tuzağına düşmüş insanlar.
Bu öyle bir tuzak ki eline düştün mü feleğini şaşırtır sana.
Neler yaptırır sana, kimisi alkole düşer, kimi sigaraya… ben de düşerim.
Düşmem deme, modern düzen kaydırır ayağını, kırar dizlerini.
Sana para ile hayat satar ya da sen satarsın hayatını.
Lanet olasıca düzen içinde bin karmaşa,
Para derdine kalpler kırılır.
İnsanlar keser birbirini, üç kuruşluk yapar.
Ayın ortası geldiğinde ev sahibi biner tepene Azrail misali, söke söke alır parasını.
Parasını verdin ya, yetmez ona.
Hayatına da müdahale eder.
Keşke derim, keşke cebinde paraları olacağına içlerinde iki kuruş insanlık, vicdan olsa.
İnsanlık işportaya düşse millet yüzüne bakmaz.
İnsanlık çekyat değil ki kıvrılıp yatarsın.
İnsanlık cüzdan değil ki dolsun taşsın.
Ve ahlak, o da beş para etmez değil mi?
Şimdi dersiniz bana, ne biçim adamsın
Millet fosur fosur uyurken gecenin dördünde, ne derdin var da yazıyorsun?
Var arkadaş var uyutmayan dertlerim ilk maddelerde sıralanmıştır.
Öyle acımasız ki bu modern düzen
Senin dertlerini bile paraya çevirir psikologlar. 10 dakika dinlerler gözleri yerde, umurumda mı sanıyorsun dertlerin?
O bekler sen git de yerine başkası gelsin diye.
Yazacak, söyleyecek o kadar çok şey var ki
Söze zarar, öze zarar.