Şehir şehir gezdim kısa kısa yolculuklarda,
Hatırsız anılar doldurdum ceplerime.
Bazı kıymıklar battı can telime,
Çıkarması epey bir güçtü.
Şekersiz evlerden çıktım.
Kimse şeker vermedi çocuklara!
Oyuk bir ağacın gövdesine saklanmayı denedim ben de
Ömrümü uzatması için bir işaret bekledim tanrıdan.
-
Sonra sen!
Sen geçiyordun gözlerimin önünden.
Ben bir kolalı gömleğe bu kadar özenir oldum.
Korkularım vardı,
Geçti.
Seni sen oldurmaya dair ne varsa
Beni ben oldurttu.
Bir zarf aldım,
İçine doldurdum şekerleri.
Çocuklara verdim sonra.
Çocuklar bir çocukluk nasıl geçirilir,
Bilmemişler hiç hayatında.
Beni seninle gülerken hiç görmemişler!
-
Kestiğim onca sözcük oluk oluk kanarmış.
Ben bir aşkın bu kadar saydam,
Bu kadar elle tutulduğunu görene kadar.
Bir kalp kırmaya korkar oldum...
Birinin ahını alırım da,
Yüreğinden kopar yüreğim diye.
Bazı insanlar tutundu can telime,
Koparması epey güçtü.
-
Sığ sevgiler görüyorum zaman zaman,
Sessiz şakaları diyorum Charlie Chaplin'in.
Bize dair bir şaka yapacak olursan,
Lütfen bağır, çığlıklar at Chaplin!
Ben ölümü bu kadar çabuk kabullenemem,
Ben kırılırım, yen içimde kalır mı bilemem.
Safderun bir hayat sürülebilirmiş,
Tüm acıları yamayabilirsek.
Ancak alev...
Alev sönmezmiş...
Yanmak bitmezmiş...
Bir mübalağa ancak bu kadar mübalağa olabilirmiş.
Bakışın soluğuma yön verirken
Yanmak yanmak yanmak...