İsteklerimize, beklentilerimize, umduklarımıza ya da elde etme ihtimalimiz olan bulacaklarımıza karşı o kadar mesafeliyiz ki, o kadar canıgönülden istemiyor ve o kadar uzak duruyoruz ki; gelecek olan da "enerji" denen kavramla kaçıp yok oluyor. 


Bir şeyleri elde etmek, başarıya ulaşmak veya sadece mutlu olabilmek için bile gerekli olan özveriyi vermekten o kadar aciziz ki, günlerimiz makineden çıkma gibi aynı şeylere gebe kalıyor. Aynı eylemlerden farklı sonuçlar, evlilik duasından atama sonucu bekliyoruz. Hem ne istediğimizi hem de ne yapmamız gerektiğini bilmiyoruz. Sadece... İsteklerimize, hayal ve beklentilerimize uzağız. Hayatımızı sevmiyoruz. Kendimize, bir başkasına verdiğimiz sabrın, güvenin ve sevginin zerresini vermiyoruz. Bize ait olan en kıymetli şeyleri karşıdaki her kimse ona veriyor ve asla peşine düşmüyoruz. Karşımızdakinden aynı şeylerin zerresini görmeden, ne yaptığımızı bilmeden ve sorgulamadan... Hayallerimizin peşinden "Asıldığın ipe kanın değsin." cümlesiyle koşacağımıza, hayatımıza "Kaderimizde ne varsa onu yaşayacağız." şeklinde devam ediyoruz. Dediğim gibi evlilik duasından atama sonucu bekliyoruz. 



Bu az bir zamandır üzerinde çok düşündüğüm ancak nasıl ifade edebileceğim yönünde tam anlamıyla karara varamadığım bir konuydu. Bu konuyla alakalı düşüncelerim çok daha farklı ve duygularım çok daha yoğundu ama yüzeysel bir şekilde ifade edebildim. Her zaman olduğu gibi, ne tam anlamıyla olduğum yerde durabilip anı yaşayabiliyor ne de yazabiliyorum. "Düşünce ve duygularımı kelimelerin yeteceği şekilde ifade edebilme umuduyla."