Muhakkak bir mevsim yağmurusun
Kati suretle anlaşılmıyor
Çok az kimse biliyor seni
Görünce hemen anlıyorsun
Onun yeri orası değil
Ben buralı değilim.
Sonra seninle mısır tarlalarına gidiyoruz
İşte şurası diyorum.
Bir bayram ağzı, balık sırtında bir kaplumbağa evi
İşte bu;
Kuşanmış yelpazesini leylek sürüsü içinde
Ancak pıhtılaşmamışsa akar kan, diyoruz.
Üç kişiyi bir eve sığdıramıyoruz seninle
Aklın başkasının sokağında kalıyor
Dışarı çıksak hemencecik unutuyorsun
Yükün bizmişiz gibi bolaştıyorsun
Boşaltıyorsun, ağır geliyor
Muhakkak bir mevsim yağmurusun
Kati suretle anlaşılmıyor
Kesinliğin kendini yıpratıyor
Çok az kimse biliyor seni
Diyorsun ki; çekip gitmeli böylece
Zamanın eskitemediği gidişler yaratıyoruz
Sonra durup düşünüyoruz seninle
Bu kalın duvarlar, bu sıra sıra tuğlalar,
Üst üste yığınla insan
Yeşil neon tabelalardan korkuyorsun
Tutup çıkarıyorum seni bu kâbusun içinden
Bir fotoğraftan yırtıp atıyor
Çocuklarıma anne oluyorsun ben yokken.
Muhakkak bir mevsim yağmurusun
Kati suretle anlaşılmıyor büyük kentlerin
Ufku dar kafaların içindeki yeri
Salık veriyorsun herkes kendi işine dönüyor.
Akşamları verandalarda bekliyorlar seni
Kapı kapı soruyorum.
Az önce buradaydı, diyorlar
Ne zaman vazgeçip dönecek olsam
Kapıyı sen açıyorsun, şaşırıyorum
Çocuklarım beni tanımıyor.
Tatyos
2021-05-07T21:31:03+03:00Güzel fikrileriniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.
Ferah
2021-05-07T15:54:04+03:00Keyifle okudum. Ellerinize sağlık.
Reyhan Polat
2021-05-07T14:17:01+03:00Kevser'e katılıyorum. Ayrıca bölüm girişleri çok çok iyiydi, zevkle okudum. Kaleminize sağlık.
Sena
2021-05-07T12:56:16+03:00Başarılı bir şiir, çok beğendim. Kaleminize sağlık.
Kevser Karakaş
2021-05-07T12:39:10+03:00Akış, ses, tekrarlar çok başarılı. Büyük bir zevkle okudum. Kalemine sağlık 🌻