Sanırdım ki beni anlamamış kimse

Senden başka

Yanılmışım kısmen desem

Bana kızar mısın?

Çünkü sen de beni hiç anlamamışsın

Tanımamışsın ve daha acısı

Çabalamamışsın

Belki biraz uğraşmış

Ve sonrasında çabucak bıkmışsın

Ben de boğazıma dolanan

O kirli eller arasında

Nefessiz

Ve hayatım için savaşmaktan yorgun düşmüş hâlimle

Gün doğmadan önceki o yıllar gibi geçen

Sonsuzluğa ant içmiş alacakaranlıkta

Bir başıma kalmış

Düşen soğukla gömülmüşüm ve daha acısı

Kendime bile kalamamışım

 

Hor görülmeler

Ve hakaretler

Gider bulur yerini

En uzaktan bıraksan bile

Gelecekleri nokta belli

Fazla da işleyemezler içeri

Ama o görmezden gelmeler

Acıyan bakışlar

Ve taşan dışarı

Çöp kokan hayal kırıklığı

Yarım bıraktığı her tozlu ruhun

Yaşam öçlerini alırcasına

Beynime, kalbime,

Damarlarımdan başlar dolmaya

Hareketsiz kalana kadar var gücüyle

Savaşı berabere bırakmak fikrinden kaçar olabildiğine

 

Ben bunların kurbanı olmuşum

Beni görebildiğinin bilincinde aklıma tuzaklar kurmuşum

Kabullenmişim elbet eninde sonunda

Okunmuş kitaplar gibi eski bir rafta

İçinde birikmiş acı ve kahkahalarla

Çürümeye bırakılmaya

Yanında yüzlerce kader dostuyla

Ve yabancısıyla

-Hangisi beni daha çok kırdı

Bu kısmı da sen bağla-

 

Son bir kez içerim o sudan

Yemekler de bunun dalgası

Bir zamanlar bana ait olanlar

Artık sadece birkaç satır arası

 

Burun kıvıracaksan varlığıma

Yine de bakacağım son yüz seninki olsun, dilerim

Bu hayatta her şeyin en güzeli senin ellerinde hayat bulsun


Gözlerimin ışığını nasıl yaktıysan

Kalbime de öyle dokundun

Sana dürüst olmak

Beni avuttuğun tüm günlerin ödenmiş borcu gözümde


Yük değil şimdi bana

Senin hatırında silinmiş anılar

Benim tanrıdan tek istediğim

Başka bir hayatta seni yeniden bulmak