“Sinema neden aşk haline gelir biliyor musun?” dedi genç adam, “Çünkü o da tıpkı aşk gibi, insan gözünün bir aldanışı üzerine kurulmuştur. Hayal olduğunu bildiğin perdeye inanırsın bütün kalbinle... İnsan öncelikle bir aldanışa âşık olur, sonra o aldanıştan bir hakikat yapmaya çalışır hayatına... Bazı filmler çabuk biter.”

Bir kitapta okuduğunda güzel, anlamlı bulabileceği hatta altını çizmek isteyeceği bu sözler, yeni başlamakta olan bu ilişkinin yürümeyeceğini -pek erken yahut tam vaktinde- söylemişti genç kadına. Bu kadar farkında olanın aldanması uzun sürmezdi. Film çabuk biter, ışıklar erken yanardı.