Merhaba Mualla.
Yine sana geldim.
Gidecek yerimin yokluğundandır sana olan bu düşkünlüğüm.
Bu sessizliğim,
Bu kimsesizliğim,
Sensizliğimdendir.
Birbirin aynısı evlerde,
Birbirinin kopyası insanlarlayım.
Her günüm bir günümün aynısı,
Her günüm son günüm.
Habersiz büyüttüm tüm duyguları.
İzinsiz inşa etttim sana olan sevdayı.
Kentsel dönüşüm şart Mualla.
İçimde yıkımlar,
İçimde kıyımlar.
Başka yolu yok Mualla.
Derin bir yalnızlık sardı bedenimi.
Her nefeste ağırlaşıyorum.
Görüyorum,
Dibe yaklaşıyorum.
Ağır ağır batıyorum.
Beni attığın bu du denizde çırpınıyorum,
Yüzme bilmiyorum Mualla.
Tut ellerimden çek kurtar beni.
İstemediğim bir bedende,
İstemediğim biri oldum Mualla.
Yalan gözlerim,
Samimiyetsiz sözlerim.
Artık başım yastığa değmiyor Mualla.
Odamın tavanı gökyüzüm değil.
Üşüyorum.
Duvarlar üstüme üstüme geliyor,
Yorgan diye sarılıyorum.
Gökyüzüm karanlık artık.
Kafamı kaldırınca çarpıyor tabuta.
Ellerim ayaklarım bağlanmış yağlı urganla.
Çok isterdim Mualla;
Son defa koysam başımı dizlerine.
Ama çok geç kaldık,
Cemaat toplanmış musalla taşının önüne.