İçimin sularında boğulmuş bir kadın

Bir de kız çocuğu,

Yedi yaşında.

Gözlerim huzursuzluğa kapanıyor

Kapım yalnızlığa...

Penceremden atlıyor gözüpek delikanlım

Bir de genç kızım,

On sekiz yaşında.

Saçlarım topak topak dökülüyor sessizce tararken babam

Annem konuştukça kanıyor kulaklarım

Çığlık çığlığa kalbimdeki beşikte sallayadurduğum bebek

Bir de otuzunda bir kadın.

Kafamı nereye çarpsam bilmiyorum

Ağır geliyor havasını soluduğum her an

Yerle gök arasında sıkışmış heveslerim

Yine de olmuyor, yapamıyorum

İçimde durmadan ağlıyor mendilsiz kız

Bir de suskun ihtiyar kadın,

Dünya yaşında.


Kimsenin konuşmadığı ve bir an bile susmadığı yerdeyim

İntihar etmek için uçurumdan atlayanlar kanatlanıp uçuyor

Kimse ölmüyor

Ve ne yazık yaşayamıyorlar da

Hasta bir çocuğun kafasında var oluyorum

Yatağının altına giriyorum

Dolabının içinde saklanıyorum

Perdenin arkasına geçiyorum

Uyumak yok ona


Göremiyorsun, bak işte buradayım

Gözlerini kaçırınca yok olmuyorum

Kaçtıkça peşinde, durdukça arkandayım

Mutsuzluk bu işte,

Mutsuzluk benim adım.



sabriye variş.