Bu mektubu öp ve içinde kaybol
Anahtarları yalnız pişmanlıktan
Sahteden bir ömür uzakta kapılarla ayrıldım sokağından
Artık hiç mutlu durmayan köpeklerle dolu bir mahalledesin
Sorsan pek bir şey değişmedi
İki ayak izi uzaklaştı öylesine
Bir küskün sokak lambasıyla sen kaldın
Komşuların bile şikayetçi
Bu mektubu öp ve içinde kaybol
Posta kutuna uzanan tek el senin
Ara sıra kargo memuru herifin
Erkeksi denilebilecek her şey artık eskisi gibi
Kapıcının yüzüğü seyyar tokmak
Alkolik komşun her cuma kusar pencerene
Neye ahdetmiştin meraktan yüzüne defalarca baktım
Öncesine dönülemeyecek her anı ellerine ipek gibi sererdim
Kendime bile söz geçiremiyorum artık
Aynaları gizlesem de çöpe atmıyorum
Tıraş olana kadar senin adamın değilim
Hem kapıcım da yok
Bu mektubu öp ve içinde kaybol
Kendime dair sadece yazılarımla olmandan gayet memnunum
Anı uçar
Yazı kalır
Senin dilinden de yazabiliyorum
Benim gibi karamsar
Fazla gür bıyığını oynatmadan kendine kadar söven pis kişilik
Ancak böyle yüzleşebiliyor
küllükleri boşaltmıyorum
küllük sayısı yalnız değilim gibi
bu mektubu öp ve içinde kaybol
Küçükken çocukları süt bağımlısı sanardım çünkü okula kadar okuma yazma öğretmediler
Cüzdan diye bişey varmış oysa bizde her şey yalındı
İki para üst üsteyse gün pazar annem daha az mutsuzdu
Hem şekerli su içince de uslu çocuk olabilirdin Dişlerin yöre oyununa kalkana kadar
Sanardım da sanki hep dökülecekler dedeminkiler gibi
Elleri titrese de yüzünün yaşı yoktu sevmeyi yeni öğrenmiş gibi
Her öpüşünde bir dişi daha düşecek sanardım
Onca suyu şerbet sanıp dedem karaciğer yetmezliğinden ölene kadar
Ben böyle her şeyi sanar sanırdım
Bir gün çıkageldin
İsmini ağzından zorla almamışım gibi
Umutsuzluğun tersini
Kavuşmanın düzünü bilmeyen koca çocukla ılık kahve
Bir ilk olacak kadar kadersizdin bunu aldatılmama bağlıyorum
Kerpeten misali ilişki oyunlarına seninle
Yıllarca alışamadım
O çektiğin son derin nefes ikimizin de sonu oldu
Otobüsü kaçıracağımı da bilmiyordum
Her şey üst üste geldi
Bu mektubu öp ve içinde kaybol
Sırtıma bakıyorum artık
Güvensizliğin, sanki kendimi kimsenin bilmediği bir yere bağlasam demenin endişesi hep sırtımda
Dönüp dönüp ardımdan gelen varsa gözünün içine içine bakıyorum
Bir şeylerle anlamsızca yüzleşmeye çalışıyorum
Gecenin körü ses çıkarıyorum evde
Şimdi burda olsan kesin uyanır, uyandığını da sabah tekrar unuturdun diyorum
bilsen sana nasıl titrediğimi
keşke görmeseydim bi başkasıyla seni
bu mektubu öp ve içinde kaybol
Kağıt kesikleri parazitten farksız oldu günde üç öğün emer beni
Bazen gözüm dalar kaşıya kaşıya kabuklarımı yonarım
Bir farklı el senin elin gibi değsin diye umarım
Hiç bitmeyen tekerlemeler gibi
Ciğerim yorulurken sabrım tükeniyor
Geri sayan bir saat almalıyım
Ölümümün yaklaştığını heyecanla beklediğimi unutmamak için
Seninle görülmekten utandığını biliyorum
Boynuzcu hanımın yürür vestiyeri
Bu mektubu öp ve onunla mutlu ol
cerrahpaşa
2021-12-11T23:04:54+03:00@tutku teşekkürler
Tutku Silahtar
2021-12-11T23:01:02+03:00Ben de sevdim, kaleminize sağlık.
cerrahpaşa
2021-12-11T22:34:49+03:00@hilmi teşekkür ederim
cerrahpaşa
2021-12-11T22:34:33+03:00taslak ama okunmasını istedim
Hilmi Bedrioğlu
2021-12-11T22:32:37+03:00Güzeldi. Kaleminize sağlık.