Kudretinden dağları devirecek gibisin,

Ustası canını, yıllar önce teslim etmiş,

Dünyayı ortadan ikiye yaracak kılıç gibisin,

Bir çocuğun edeceği duaların yüceliğindesin,

Ölümsüzlük ile başlayan, hayaller gibisin,

İmkansızlık ile yoğurulmuş hamur gibisin,

Meleklerden çalınmış bir iz,

Şeytana saplanmış bir gerçek gibisin.


Kızıl kanlı orduların, hedefi gibisin,

Milyonların istediği kutsal topraklar,

Ruhunu boyamış güzel boyalar,

Tüm halka söylenmiş bir yalan gibisin.


Tanrı’nın en sevdiği kul gibisin,

İşlenmiş en büyük sevap,

Küçük bir günahın karşılığı gibisin,

Bakıyorum sana, bakıyorum da, kimsin?


Aşkı ortadan yaran yar gibisin,

Üzerinden atladığım uçurum,

Uçurumda uçurduğum uçurtma,

Her söylediğime cevap veren yankı gibisin!


Ay'a bakarken ettiğim dualar gibisin,

Melek elinde, ulvi bir asa,

Aylarca ağladığım sebep gibisin,

Yüreğime ne yaptığını bilmez gibisin.


Gözlerimi kör eden semavi ışık gibisin,

Mavi göklerde uçan bir sürü kuş,

Ölümü düşündüren bebek mezarı gibisin,

Andıran sensin bana zindanları,

Yıllarımı çürüttüğüm zindanım gibisin!


Düşünüyorum da

Güzeller güzeli,

Tanrı hediyesi gibisin,

Sorarım peki,

Kimsin, kim gibisin?


Gülerek baktığım ayna gibisin,

Her aynada gördüğüm yüz,

Sen, sanki ben gibisin!