Beş kısa öyküyle çok farklı sosyal sınıflardan gelmiş beş insanın ölümünü çevreleyen koşulları anlatıyor. Hayatlarının son günlerini yaşayan bir asilzade, bir burjuva, bir tüccar, bir işçi çocuğu ve bir köylü; ait oldukları kesimlerin tüm iyi ve kötü taraflarını ironiyle karıştırıp kendilerinde toplayarak, iyi ölebilmek için gerçekten yaşamak gerektiğini hatırlatıyor. Eşitsizliğin son nefesimize kadar sürebileceğini gösteren bu eser, aynı zamanda Zola’nın sınıf ayrımı üzerine verdiği küçük bir ders niteliğindedir.