bugün bir adım atıyorum hiçliğe
bir radde daha yaklaşabilmek için kendime
yeteri miktar nilüferler ellerimde
yola yola bırakıyorum tabutumun üstüne
yelkovan denen amansız yarışırken akreple
ısırıklar alıyor alnımın üstündeki çizgilerden
suretimi sızlatan bir karayelin fanisiyim
hissiyatımı kopartıp
çekiyor gözlerimden
uyuşuk tüm düşlerim
dudaklarım sevgi kadehinin mateminde
şefkat dolu şaraptan kalan
kesikler var dilimde
işte dişlerimi bu denli törpüleyen nefrete şükürler sunuyorum
anladım, bir saniyesine bin asır soluk borçluyum
kafamın içindeki kaseti bir kalemle geri sanıyorum
çarmıha gerdiğim her düşüm duygularımın devrimidir,
e tekilim elbet,
ağlıyorum çoğulun içinde
mahsur.
"hayat olan şeyleri iteceğim
ve öldüğüm zaman
yaşamamış olduğumu görmeyeceğim"