Nasılsın? Nasıl hissediyorsun?
Bu sorular ile başlamamın nedeni gerçekten birbirimizin nasıl olduğuyla ilgilenmediğimizi düşünmeye başlamamla alakalı. Merak etmiyoruz artık karşımızdaki iyi mi yoksa kötü mü? Umurumuzda bile değil diyemeyeceğim belki ama çok da umursuyor değiliz. Sürekli olarak şunları soruyoruz; ne yapıyorsun, neler yaptın, akşam işin var mı? Aslında bunun bende farkında bile değildim. 3 aydır kendimce hayatımın değişimine ayak uydurmaya çalışıyorum hatta sancılı bir süreç yaşıyorum diyebilirim. Bu durumdan çevremde nasibini alıyor tabii. Bazen çok fevri olabiliyorum, bazen de sakinliğim insanları korkutuyor. Dengem şaşmış durumda ama tabii ki konumuz bu değil. İşte ben böyle bir dönemdeyken aylardır görüşmediğim bir arkadaşım ile sözleştik. Dışarı çıkmak için halim olmamasına rağmen o arkadaşımı çok özlediğim ve değer verdiğim için hazırlandım ve sözleştiğimiz yere gittim. Oturduk bir mekana ve siparişimizi verdik. O sırada gözlerini bana dikti ve ''Nasılsın arkadaşım? Nasıl hissediyorsun?'' diye bir soru sordu ve sormasıyla birlikte bir durdum. Şaşkınlığımı fark edip ne olduğunu sorduğunda ise bir süredir bu soruyu bana kimsenin sormadığını itiraf ettim. Aslında çevremin bana bu soruyu sormaması kadar kendimin de nasıl hissettiğini tarif edemeyecek olmam da ilginç ama gerçekti. Bende bilmiyordum nasıl hissettiğimi. Biraz dertleştik güzel bir sohbetti ve gece evime geldim.
Her zaman ki gibi kahvemi yapıp balkona çıktım ve düşünmeye başladım. Bu soru bana neden bu kadar zamandır sorulmamıştı? Yengeç burcu olarak buna alınganlık yapmam aşırı olası olandı ki böyle de olmuştu. İnsanlar benim nasıl olduğumu merak etmiyorlar mı? Ben insanlar için önemsiz biri miyim? Bu soruları kafamda kurarken bir süre sonra çevremi gözlemlemek istedim. Bakalım bu soruyu bir kişi daha soracak mı diye bekledim. Beklediğime değmedi tabii ki.
Bunun tek nedeni çevremin beni umursamıyor oluşundan kaynaklı olmamalı diyerek nedenlerini düşündüm. Ben insanlara ne kadar nasıl olduklarını soruyorum ki? Evet, yapım gereği çok hassasım belki ama mantığım var sonuçta değil mi? Sormuyoruz işte, ben sormuyorum sen sormuyorsun. Hepimiz o kadar düşmüşüz ki hayat koşuşturmasına. Ülkenin durumu, gelecek kaygısı, aşk acısı, geçmiş pişmanlıklar, geçinebilme telaşı derken yanımızda olan şeyleri göremediğimizi anladım.
Birine nasılsın diye sormak ve nasıl olduğu ile ilgilenmek inanın bana zor değil. Sadece zaman geçirmek için görüşmek, sadece yanımda olsun diyerek günü bitirmek o kişiyi senin yakının yapmıyormuş.
Bu anımı size anlatmak istedim çünkü en yakınımızda olanın bile nasıl olduğunu bilmiyoruz.Ben intihar etsem bugün, yarın herkes arkamdan 'Ya nasıl olur çok mutluydu, her şeyi vardı, hep gülerdi' diyecek. Sormadı ki kimse nasılsın diye, sorsaydı belki de cevabım kötüyüm olacaktı.
Görmüyoruz, o kadar kapıldık ki hayat denin bu suyun akışına görmek için çabalamıyoruz bile. Bu anı sizde nasıl bir etki uyandırır bilmiyorum ama en azından artık yanınızdaki insanlardan bir nasılsın' sorusunu esirgememek gerektiğini ben çok iyi anlamış oldum. Çok derdimiz var evet, hepimiz ayrı bir telaşı var biliyorum. Ama iş işten geçmeden, sonrasında pişman olmadan çalın o kapıyı.