Büyümekten yorulduğunda çocukluğuna kepenk kaldırmak

Sabah yatağından doğrulduğunda belinin kıvrımına kadar uzanan saçlarının değmesi tenine

Çatı üzerlerinde dönen havanlandırmaların seyri

En olmayacak şeyleri küçük totemlere sığdırmak

Veyahut rengarenk kağıtları yapıştırmak duvarlarına amaçlarının yazdığı

Kokusunu içine çekmediğin memleketin hayaliyle yaşamak

Dedenin avuçlarından kuru üzüm yediğin günlere tutunmak

Nenenin tüm yorgunluğunu bastırdığı o acıklı türkülerle uyumak

Dizinde tırmandığın tellerin yara izleri

Kafana çarpan salıncağın sızısı

Hiçbir şey başarmamışken daha babanın yanına uzanıp hayranlıkla bakması sana

Ya da sırf huylandırmaması için kesmesi yüzüne güzellik veren sakallarını

Yemek yemediğin için ağlaması annenin

Mesela sakarlıkla kırmak vitrindeki en nadide parçayı, ne kolaymış

Hırpaladıkların karşısında hırpalanmamak

Ne güzelmiş çocuk olmak sadece örselendiğimiz şu dünyada