Sen ansızın gözlerimde biriktiğin sızlatan yaşınla

Zemheri soğuğunda yağdığın sıcak karınla

Huzur veren pek bereketli yağmurunla

Doldun kalbime, ne yapayım işte


Esip ferahlatsın rüzgarın, bu kavurucu sahrada

Merhem olsun kevserin, istemem vaha da

Ateşin sönmesin, üşümem geceleri daha da

Hızır oldun çölüme, ne yapayım işte


Nasıl desem sana, korkuyorum haykırmaya

Versem tüm güzellikleri, yetişmez yine pahana

İçsen sevgi şerbetimden, helaldir sana

Tutuldun gönlüme, ne yapayım işte


Aklımdan çıkmaz oldun, düşlerim hep sen

Her dakika, her saniye unutulmaz mı bir insan?

Aşk varsa unutulmuyormuş sahiden

Göz bebeği oldun zikrime, ne yapayım işte


Nihayete ersin artık bu çekilmez azâbım

Doldum ağzına kadar, bardaktan taşacağım

Tut beni n'olursun, dökme yerlere yalvarırım

Havzam ol gölüme, ne olursun işte

Uğramaya devam et rüyalara, gitme sakın karanlığa

Uyanayım her sabah senin sayende mutluluğa

Geçsin günüm senle , bakakalayım en son mehtabına

Ayım ol güneşime, ne olursun işte


Rayiha yayıyor menekşen,

Doyamıyor koklamaya kalp

İstiyor safi duygularla sulamak,

Serp gönüle sevi tohumları

Ketumca bir kalp,

Aşikar ediyor sırrı

Kan deryasına bulandı,

Kalmadı artık ab-ı hayat

Dirilt onu kendinle,

İhtiyaç sensin, yeminle

Çare arayan gözleri

Dermanı görüyor sende

Damlatıyor tuzlu yaşları

Görsen sen de kendini bende

Keşke...