Neyiz ve nereden geldiğimizi bilmeden yaşayan ölüler topluluğunun
kısmi topluluğuna sesleniyorum. Bütün narsist benliğimle, içinde olan tüm hiçliğiyle
yok olduğunu bile bile yaşayan felçli bir ruhun aydınlık kısmından feragat ederek,
edebi kişiliğinden gem vurarak nefretin doğduğu yerden bahsedeceğim... Sevginin bittiği mi yoksa daha çok ateşlenerek nefretin bir sevgi devinimine döndüğü o orta yerden konuşacağım. Hiç bilmiyorum, ya siz yaşayan ölüler topluluğu, siz nasıl bahsedeceksiniz öğrenmek isterim. Tüm narsist bedenimle nefretin doğduğu jeopolitik konumu...