Odamı aydınlatan ışık ile uyandım
Lakin bu ışık güneş midir
Yoksa sonsuzluğa açılan bir kapının ardından sızan ışık mıdır
Zira ölüm nihayet bulacak bu bedende bir gün.
Yıllarca taşıdığım bu beden bir tabuta sığacak.
Kemiklerime toprak işleyecekti
Sonsuz bir güneş
Ardında saklanan nihai, zehirli kalplerle dolu bir dünya kaldı.
Neden gündüzden bu kadar nefret eder oldum…
Neden gecelere sığınıp gündüzleri terk etmiş bulundum
Zira akıbetime bağlı her şey
Muzdaribim bu koca dünyanın halinden.
Mütemadiyen devam ediyordu insanların içindeki kin.
Mukadderata bağladım bu kadar ihanetle olan dünyayı.
Bilhassa yaşarken ölmeyi öğrettiler bu aciz kullarına.
Zira hepimiz aynı gökyüzünü paylaşmıyor muyuz
Benim içimdeki bitmek bilmeyen iyiliğin size uğramıyor oluşu.
Güneş demiştim en başında
Değilmiş o gözlerimi yakan ışığın sebebi güneş.
O karanlıktan çıkagelen ışığın sebebi
İnsanların ihanetlerinin ışık bulmuş haliymiş meğerse.
Sağırım acılarıma
Ne zaman biter bu hezeyan.
Yaşadığım ihanetlerin vücut bulmuş haliyim.
Gözlerim, zira gözlerimin görmediği ihanet kalmadı
Kulaklarım, zira kulaklarımın işitmediği yalan kalmadı
Kalbim, küçük kalbim sessizliğe gömüldü…
Nihayet ezan okundu bu sabah da.
Uyuma vakti geldi en huzurlu yatağımda.
Nihayettir ki gecemin gündüze karıştığı doğrudur bu lisanda.
Bir ninnide olduğu gibi;
Oy uyu lyuli lyuli....
Uçuverdi beyaz güvercinler
Uçuverdi beyaz güvercinler
Ve çayırın üstüne kondular.
Düşündüler taşındılar
Neler verselerdi bebeğe
Neyle besleselerdi onları...
Hangi küçük simitlerle, hangi ballarla,
Hangi tatlı sütlerle…
Ölüm nihayet buldu bu bedenimi saran ihanetle.
Gözlerimden akan bu aşkın bedelini
Zira kalbimi yakıp kavuran bu esaretiydi.
İhanetle mi sonuç bulacaktı
Bir ölüm bin dirilişe bedeldi lakin.
Kaç defa bu beden ihanetin esiri kalacaktı
Hangi sabahtan geceye uyanacaktım.
Sevginin yalana bulandığı bu kirlilik neyin nesiydi.
İnsan ihanetten korkunca mı başına gelirdi?
Yoksa inandığı dağların zayıf olduğunu unuttuğundan mı?
Sırtımı yaslayacağım bir dürüst yastığım kaldı.
Yalanın esiri olan kalplere isyanımdır.
Acizliği kendinize kabul edişinizi izliyor olacağım.
Tevazu bitti bundan böyle.
İntibak etmeye başladım artık.
Zira insanlar kırdıklarını toplayamaz hale geldiler.
Dostun dosta attığı kazığı düşmanın dostluğunu mertliğiyle nihai kıldı.