Yarın gel 

Yolların senin olsun


Apartmanı karıştıracaksın

Mahalleyi tanımazsın

Bekçinin köpeği öldü

Belki bi' onu hatırlarsın


Başını okşadığın en beyaz şeydi

Geceyi aydınlatırdı

Sen te balkondan mıncırırdın onu

Ben dizinin dibinde gözlerine dalardım

Severken ayrı güzeldin

Dört mevsimi yüzünde yaşayan gözlerim

En kıskanılası şeydi bu şehirde


Yolların senin olsun

Olmadı öbür gün gel


Kavanozlara doğru eğik boynum

Ihlamur kokardı bolkon 

Ne bıraksak buraya pas tutardı

Hep bir şeyler

Bir şeyleri tutardı

Yağmur toprak kokusu sonra

Ihlamuru bastırırdı

Sen çaya bakardın, köpeğin adı çaydı

Her gün on iki saat bekar bekçinin yalnızlığı ıslanırdı

Üzülürdüm sen de üzüldün diye

Sonra 

Bekçi başını okşardı

Kendi gibi beyaz havlusu vardı 

Sen her sefer kuruyacak köpeğe yine üzülürdün

Ben üzülürdüm

Sırf sen üzüldün diye

Sen varsın diye

Sağım solum yoktu benim

Sen

Varsın diye


Olmadı salı günü gel

Canın sağ olsun


Kendine niyetle uyumadan 

Mırıldanırdın sen

Büyürdü yatak döşek

Kocaman olurdu

Gece daha gece olurdu

Gündüzü beklemek çeker giderdi

Yatak boylu boyuna uzanır bana huzur derdi

Huzur bu derdi 

Yabancı sana elbet kavrarsın derdi

Gecem gece olurdu, küfür biterdi.

Ninniler de öldü mü

Çarşamba olmadan gel


Yolların senin olsun

İstersen biraz dolan


Varlığının ya da vardın zamanının değerini, şimdi yoksun diye fısıldayarak millete kazıyorum

Sensiz kendimi hiç bilirdim

Dün anneme seslendim

Ben yarım kaldım dedim

Ellerin ellerimi tam etmişti

Gözlerime seyrek bakışların

Gözlerime seyrek bakışların

Bana cennet var dedirtti

İsmimle ismin bir cümlede inci gibiydi


İstersen çarşamba bile gel

Canın sağ olsun


Tükürdüm sonra

İçimden saçtım kapı dışarı

Bi' vakitten sonra eksilenler bi' kırık izi bırakmadı

Çay öldü

Ninniler de öldü gibi

Belki daha rahattır uykuların

Ben bu yatakta bir başımayım

Keşke dedim, cehennemin kapısı aralandı

Burada ben yalnızım 

Bir yanı soğuk yatağın


Umudum dizleri üstüne çöktü

Yarın erkenden keşke 

Şaşırtsan beni 

Botlarını

İçeri 

Gelsen, az duracağım demesen

Keşke

Umudum

Dizleri üstünde 

Bağları da çözülüyor


Her menüden isteyen o inatçı çocuk

Elleri ellerini ovuşturuyor bir kadın var başında

Cüzdanını yoklaya yoklaya ben bunu nasıl unuturum

Ceplerini ezber etmişti aynadan görüyorum

Kalbimin ortası tütün membahı 

Kaç düğümüm varsa sen çözdün diyorum

Hâlâ o inatçı çocuğum

Bi' sen sırtımı sıvazlardın

Umudum dizleri üstünde

Koptu kopacak bu çile


Gelir misin, bilmiyorum

Uğrar mısın 

Bir gözün dışarıda gerçi 

Belli


Desem bir yaram var derin

Desem unutulur gibi değil

Sürekli bir yanım soğuyup duruyor

Buz tuttum 

Çatlayacağım diyorum

Tam arada kalmışım ne yapsam bilmiyorum

İki avcum birbirine küs

İki dizimse ahretlik

Çözümü çaresi yok

Sen ne istersen, payıma düşen o benim


Kapını örterken anahtarı 

Unutma içeride

Gelsen de elbet gidersin sen

Kapında üşüme