Islak kirpiklerim buluttan nem kaptı,
aydınlattı karanlığı uykusuzluğum.
Buruk bir acıyla yüzleştim
muhtemelen gökyüzünde yüzsüzleştim.
Hüzün dolu gündüzlere uyuyup
huzurlu, dingin gecelere uyandım.
Mabedim gölgem.
Eller, ayaklar, insanlar…
Gözlerime gölgelerini değdirdikçe
iyice sokuldum kuytu benliğime.
Sonra her şey kopuk kopuk.
Uğultular, fısıltılar…
Bazen susmak bilmeyen sessizlik,
fazla rahat bir gerginlik.
Ölü bir gülümseyiş,
yitik bir canlılık.
Dolu olduğundan boş kaldırımlar.
Ben hep taşları sayardım,
bir sokağı bir eve katardım.
Tek muma koskoca yıl,
inanılır şey değil.
Bütün pastayı bir ömre ekleyip
”bir tam edemeyişime” dalardım.