Bilseydim böyle olacağını, bir yaz akşamına değişir miydim her şeyi? Anılarımın en diplerinin mutlulukla tepindiğini hatırlıyorum. Zaman bir silüet misali önümden geçip gidiyor. Aşıklar günbatımında birbirlerine sarılıp ufku izliyorlar. Bir gemi ise limanından kalkıp çoktan dalgalara meydan okumaya başlamış. Belki de tek pişmanlığım giden gemide olmaktı. Bahar beni güneş vaadiyle kandırıyordu çünkü ben kışın ölmekten çok korkuyordum. Yorulduğumun farkındaydım ve kürekleri çekmekten kollarım ödem bağlamıştı. Ruhumu saran ağırlığı her zerremde acı ile taşıyordum. Geçmişe dönüp baktığımda sadece iyi ve güzel şeyleri düşünüyorum artık. Olayları kendime böyle anlatmak, küçük bir çocuğun yaramazlıklarını saklamasına benziyor. Her şey çok hızlı gelişti; kalbimde şüpheli bir ağrı, zihnimde ise ağrıyı tanıma istenci. Bir kalbim olduğunu bilmeyi hayal etmek ve onunla yaşamayı öğrenmeye çalışmak benim en büyük öğretmenim oldu. Zaman bana bazı acıların hiç geçmeyeceğini gösterdi. Kalbimdeki ağrı bir sessizliğe dönüştü; sessizlik ise kendimin karanlığındaki bir çığlığa.Dalgaların içimi doldurup taşırmasının kurtuluş için çare olmasını umdum.Belki de tek pişmanlığım kalbimi yarım bırakmak oldu. Eğer bilseydim kalbimi yarım bırakacağımı, değişir miydim seni bir yaz akşamına(?)
Öfori Hatıralar
Yayınlandı