Beyaz ata binmiş zırhlarla kaplı iskeletin, karşısında duruyor.
Zamansız ayrılıkların cesareti bu!
Cebindeki kültçeleri yere bırakıyor,
Ruhun atlayışlarından; ticareti bu!
Veda anlamına gelen değişimlerin ;
Bu denli kısa öpücükler olduğunu,
Bu denli nefesindeyken çıplaklık,
Kabuklarının arasından konuşan insan da bilmiyor.
Hayvani istekleri ve medeni hali
aynı algılayan da bu!
Saklıyor her şeyi!
Kaybediyor esareti.
Komünyon bile devriliyor.
Al! Kanı ,eti bu!
Anlara salıverilmiş onca mutluluğu, sahneyi
Tekrar görüyor , sesi bile var!
Var da duyuyor!
Kiliseler sesleniyor,
Ansızlığa kalan tek şey
İkiz kardeşlerin ikincisi,
onun altınları karartan,
insani istekleri anlatan,
en uzun sahnesi..,
Toprak da kabuk oluyor!
Mucizenin cüreti bu!
İkizin düeti..,
İnsan karşısına aldığı her şeye
sunduğu finalde,
kendisini de o sunakta buluyor.
İnsan Yok Oluyor.
İnsan'ın Cesareti Bu!