Korkuya tutulmuş gözleri
Ürkek bir kedi,
Yağmurda ıslanmış bir köpek,
Annesinin eteğine saklanan bir çocuk gibi.
Bazı bazı düşerdi gözlerine böyle korku
Kimi vakit gelir, konuşmaya can atardı
Kimi vakit bu gürültüden nasıl kaçacaktı?
Öyle savunmasız mı kalmıştı?
Korkuyor muydu gerçekten yoksa?
Öyle ya!
Yüreğine surlar çekmişti duygusuzluğundan
Nasıl düşerdi bu gözlere korku?
Ne olmuş ne bitmişti hayatında?
Yoksa hayatın kendisinden mi çekiniyordu bu kadar?
Güneşin doğuşuyla başlayan zamanın
Gözleri yumarken bitmesindendi bu korkusu
Gecesi gündüz olmuş
Kaçırdığı zamana yanıyordu
Ve daha çok kaçıracağı zamana
Yolunda gitmeyen şeyler
Ve nice yolların sonlarıyla
Nice dünyaların kararışıyla
Kirlenmiş akılların
Körelmiş vicdanların dünyasına bakıp bakıp
Korkuyordu yaşamaktan
Kararmış bulutların ardından günün ilk ışıkları parlarken
Belki de şu son cümle geçiyordu aklından
Ölmek kolaydı da
Keşke ben devirebilsem kendi sehpamı
Oray Köseoğlu
2022-03-23T20:30:30+03:00Kesinlikle sayın Mehmet Can Kaya. Bazen yazmaktan başka hiçbir şey gelmiyor elden. Ve teşekkür ederim beğenmenize sevindim ((:
Mehmet Can Kaya
2022-03-23T20:21:52+03:00Her şeyi görüp anlayabiliyor olmak, kişinin kendisini de görmesini sağlıyor. Sıkıntının bir boyuta da bundan geliyor. Yapılabilecek bazen sadece yazmak, rahatlıyor insan. Elinize sağlık.🖐🏼🌿