Karanlığı aydınlatan yürek sızısını

birkaç şarkının nakaratını

söylenecek sözleri ve yaşanacak günleri

bir tabutta sunmak isterim.

Odamın kaktüsünün öldüğünü,

kalem satan çocukların ve gücüne direnip hayatın,

susamadan su içmeyen köpeğın yüreğinden

ve en çok aynaya bakan

ve hiç kendine bakmayan çocuksuz anne,

susarak konuşmaya çalıştığı zaman anladım.

Hayatın ortasında bu asılı kalmışlık,

çerçevelerin ve onu yapanların küllüğünde

biriken izmaritlerle birlikte suyunun güneşe denk gelmesinin,

kimseye faydası yoktur bilirsin.

Sonra geçti o limon kokan sokağın

ve hüznü buğusuna karışmış hayatımın

son sözlerini duyarken annemin

içime gömdüklerimle sövdüklerim arasında bir yerlerdesin.

En sevdiğim oyuncağım buz kesti bilmezken donmayı

içimin izbesinde oyuncak cesetler birikti

yırttığım sayfaya tükürdü içimdeki çocuk

kefenin olsun bu şiir dedi elime verdi ve gitti.