piyade tüfeğinden fırlayan bir mermiydim,
hedef sapmazdım,
esir düşmezdim.
sorgulamazdım, sorgulanmazdım.
ölüm korkusundan dahi muaftım,
var olmamak kuruntusuna alışmıştım.
kibriyle sönümlenmiş bir yıldızdım,
zaman tutmazdım,
kalp kırmazdım,
mütemadiyen kendimi kandırırdım,
ve eğer insanların karşısında büyüklenmezsem,
yapaylıktan sentetik kokardım.
atanmak isteyen bir câniydim,
yardım ederdim,
umut verirdim,
ama çaldığıma yetişmezdi verdiğim.
hep imkansızı kovalardım.
hep çıkarımı gözetirdim.
zamanı kalmamış bir hastaydım,
acımın önündeydi istencim.
soru sormazdım,
yardım almazdım,
bir yandan sonsuza sürüklenir,
bir yandan var kalmayı arzulardım.
bir annenin savaşta ölen evladıydım,
silahım tutuklu kalmazdı,
ruhum prangasından kopmazdı,
düşman görememiştim etrafta,
katilim şüphesiz mangamda olmalıydı.
yalanlarını unutmuş bir yalancıydım,
kalbim hakiki tanrıyı arayıp dururdu,
yüzüm hep korkuyla doluydu,
avare, başıboş yürürdüm,
karanlık dehlizlere doğru.