Örümcek gibi olmalıyız hayata tutunacak ağlarımızdan birisi yıkıldığı, koptuğu, koparıldığı takdirde diğer ağlarımız onu tolere ederek tamir edeceğimiz süreyi bize sunmalı ki mahcubiyet duygusunu mümkün olan en az şekilde duyumsamayalım.
İnsanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen-ruhumuz evi Nepal'de kalmış Slovakyalı bir salyangoz da olsa-ameliyat etmek için ise uyandırmak gerekirmiş. Hiç düşündük mu acaba ne kadar uyanığız? Ne kadar uyuyoruz? Gözümüzü açıp çevremizde olan bitenlere bir anlam yükleme uğraşı neden içimizi sarıp sarmalamıyor? Bir şeylere geç kalmadan yaşamak gerek.
Maddiyatı birçoğumuz sevmese dahi hayatımızı idame ettirmek için hayatımızdan ayıramadığımız bir olgu. Bu bağlamda umarım her birimiz "omnia mea mecum porto" diyebiliriz.