Bırakın, aşkı da sevdayı da şairane yürekler abartsın. Belki ortaya güzel bir şiir çıkar, okuruz; güzel bir şarkı çıkar, dinleriz. Geriye kalanlar kuru kalabalıktan ibaret. Neticede evlilik dediğiniz şey rutine bağlanacak, sonrası hep bir sıradanlık. Hele ki biz kadınlar, abartmayı en çok biz severiz, aşk meşk uğruna kaç kadın kendini ateşe atmıştır? Okuması gereken yaşlarda kadınlık, annelik yapmıştır. Hepsi bir hiç uğruna. Ne diyordu Aziz Hoca: "Kızlar, okuyun. Okumazsanız kolunuza takılan üç bilezik, kocanızın ömür boyu ödeyeceği salon takımıyla övünen, çeyizi dünyadaki en değerli eşya sanan bireyler olursunuz." Emin olun duygular geçiyor, şu hayatta tek gerçek varsa -bunca yıl insanoğlunun tecrübesine bakılırsa- konuşabildiğiniz, sizi obje olarak görmeyen, saygının hiç terk etmediği insanlar olsun hayatlarınızda. Konuşmak da geyik muhabbeti değil öyle, kültürel yakınlık, eğer o da yoksa evlenip mutsuz çocuklar peydahlamanın bir mantığı da yok. Mümkünse herkes de anne baba olmasın zaten. Cahil bir toplum yetiştireceğinize kendi aklınızı toprağa hibe edin derim.
Omnis Potestas A Deo
Yayınlandı