Bu değil dedi sonra
Monoton bir günün içinde bağrışan alarm
Kalkıp gidelim mi boşuna bir memnun oldum peşine
Tokalaşırız, bir ip geçer ruhumuza
Biraz sağa biraz sola ve gül şimdi
Boş dükkanların camlarında düzeltiriz yakamızı
Adımlarımızı kırıp
Boyu bacağımızda bir çocuk öperiz
Sıcak bir ekmek böleriz kulağından
Burnum soğuk, sırtım terli
Yürümek değil ilerlemek yordu beni
Bir iki sekiz dört elli
Kafam daha kalabalıktı, afiliydi
Ne oldu, oldurduk mu şimdi
Çok dişli bir tarak kafamı düzlerken
Pireli bir köpek gibi döküyorum saadetimi
Hadi, çatımın altına götürün beni