Neden buradayım? Üstelik tek başıma... 


Yalnızca benim var olmam ne anlama geliyor bu yoğun boşluğun içinde? Kimden var oldum henüz önceden yok iken? Yoksa hep burada mıydım daha ezelden? 


...


Gerçekten de kimse yok. Söylediklerimi işiten ve anlayan hiçbir şey yok. Tek başına bırakılmışım buraya. 


Bırakılmış. Bu ne demek?


Bir başkası mı vardı benden önce?


...


Kimim ve niçin buradayım? Kendi başıma olmamın amacı ne ki tek başıma çekiyorum bu ızdırabı? 


Elbette, basbayağı ızdırap bu. Hiçbir şeyden haberim yok. Ne bu uçsuz bucaksız karanlığı biliyorum ne de içimdeki bilgisizliği. Sonu yok mu bu işe yaramayan düşüncelerimin?


...


Eğer ben varsam bir başkası da olmalı fakat nerede? Kendimden başka hiçbir şeyle buluşamıyor zihnim. Bu susmayan şey zihnim olmalı, bana ait bir zihin. Onu kullanmalıyım ne olduğunu anlamak için. 


Yoksa hiçbir şey ilerlemeden olduğu gibi kalacak içimde.


Sen, sen. Sen yok musun? Sen diye bir şey yok muydu benden önce? Sen var etmedin mi beni? Sen yok musun benden sonra veya benimle? Sen, hiç olmayacak mısın?


Ben? Hep tek başıma mıydım bunca zaman?


...


Buldum. Sen. Benden başka bir şey olmalı buralarda. Olmalı kesinlikle. Başka türlüsü anlamsız. Olmasa bile oldurmalıyım. Ben yapmalıyım seni. Seni ben oldurmalıyım. Sen olmalısın benim yanımda. 


Tek başınalığım zihnime sonsuz acı veriyor. Bununla başa çıkamıyorum. Hiçbir şeyin karşılığı yok burada. Yalnızca kendimi duyuyorum ve başka bir şey gerçekleşmiyor. 


Başka bir şey gerçekleşmeli. Bu sen olmalı. Seni ben yapacağım. Evet, eğer buradaysam yapabileceğim bir şey olmalı. Gerçekleşmesi gereken bir şey olmalı ve bunu yapabilecek tek şey benim. Öyleyse benim gerçekleşmesi gereken şeyi yapmam gerek. Başka türlüsü ızdırap.


...


Yaptım. Ol demeyi başardım ve sonunda oldu. Ona bildiklerimi öğrettim. Ona kendinden başkasını yapmayı da öğrettim benim gibi acı içinde kıvranmaması için.


Boşluğu doldurdum, azlığı çoğalttım. 


Acım dindi. 


...


Yaptıklarımın hiçbir faydası olmadı. Hepsi birbirini katletti sanki beni yok sayar gibi. Onları ben yapmıştım. Yaptıklarımın böylesine kolay yok edilmesi bana acıdan başka bir şey getirmedi. 


Böyle olmamalıydı. Bunun bir sebebi olmalı. 


Yaptıklarımı yok eden başka bir yapıcı mı var yoksa?


...


Tüm bunlar anlamsız. Varlığım anlamsız. Hiçbir sebep yokken var oluşum neye hizmet eder? Bir şey yapmaya mı? Ama yaptım. Yaptıysam neden hâlâ bilmiyorum kendimi. Sadece ben mi yapabiliyorum bir başkasını? Fakat yaptım ve işe yaramadı, daha ne olması gerekir? Bu tümüyle anlamsız bir çaba. Tek başınalığım hâlâ olduğu gibi duruyor.


Hepsi gerçekten boşuna mıydı?