Kalbimde bir acı hatıra dolaşıyor
Hiç beklemeden deviriyor gökteki sevinçleri
Bir kuş camımın önünde can veriyor
Ve bir ses
Kafamın içini artık sönecek bir ateşle yokluyor
Boğaza karşı sırtlandığım onca yük içinden
Birini seçiyor o hatıra
Sanki Mohaç'tan koparak geliyor
Gözlerim birkaç kılıç darbesiyle yere seriliyor
Frenk'in zırhları su birikintilerinde yüzerken
İzliyorum onlar bir atın üzerinde
Kaçmaya başlıyorum
Suratımdan akarken ok darbeleri
Her sancak dikişimde kendini hatırlatır
Ağaçları süzüyorum sonra
Meyve vermez yeşil tanelerini
İçime çekiyorum
Sadece nefes alıp veren ben
Bir rapor okuyorum ceviz ağacından masalarda
Her sayfasını bir kırlangıcın kanatlarına örtüyorum
Yeni yuvaları bir kitap olduğunda
Ve o kitap hiçbir zaman okunmayacağından
Duvarda asılıdır
Rüyamda
En derin noktasında uykunun
Susuz vadilerden beni çekip çıkaran
Karşımda su içip bana izleten
Bir parsın bakışlarında gizli o işkenceciyi
Kafamın en derinliklerinden sökerken hatıralar
Kapısını açıyor
Gökkuşağının altından geçmiş birine el sallıyorum
Zira bedenimle değil
Gözlerimle veriyorum selamımı
Benim o öyle sanıyorum
Bir renkler savaşının ortasında kalıyorum
Nereye çevirsem başımı
Orada parslar beni izliyor
Damarlarımdan akıp giden zamanı
Sadece yatağımda okuyabiliyorum
Gözlerimi kapatıp
Bir dilek dilediğimde
Kelebeklerin kanat çırpışını görüyorum
Yusuf Ülgen
2021-02-19T00:10:30+03:00Teşekkürler...
İrem Su
2021-02-11T23:28:31+03:00Kaleminize sağlık 🌹