Öyle bir ölür ki insan, anlayamazsın.
Hava güneşlidir, her şey gri,
Öyle bir ölür ki insan,
Hiçbir şeyi geri alamazsın.
Toprağın merhameti, gece çökene,
İncinmesin diye dualar bitene kadar.
Çiçeklerin en güzeli vakitsiz ölene,
Sevginin en büyüğü,
Kırıntısını bile görmeyene,
Ah o zaman ki,
Neler çıkar yaşayanların ağzından,
Ki duymamıştır sır gibi çekipte giden.
Tanrı öleni değil,
Yüzsüz dualarınızı affetsin.
Ne çıkar, iş bittikten sonra,
Yaş geçtikten sonra,
Duyulan o yüce aşktan?
Tanrı öleni değil,
Öldüreni affetsin.
Şimdi merhamet, aslanın ağzında,
Dilende dur, topraktan, gökten, Tanrıdan.
Çiçek bahçesine çevir şimdi,
Bir ölünün toprak örtülü,
Mermer hudutlu mezarını.
Tanrı unutmaz,
Yaşarken cenazeye döndürdüğünüz,
Bir zavallının nazarını.