On altısıydı
ve ben bir serseriydim
hala
çatlak bir gülüşün esiri,
kaplanların kol gezdiği
Montauk’da.
Hayatın amacını arayan
bir gezgindim ben.
Bir dahi. Bir yazar.
Bir şair. Bir eş. Denizin kenarına
sinmiş bir çocuk,
düşleri, duyguları ve umutları
denizin kıvrımlarında
gören.
İki çukura tutsak
bir çocuk.