Yine başlık bulmaya çalışıp bulamadığım fakat sana bir şeyler yazmak geldiği içimden bir gün. İçimden kötü şeyler geçiyor, geçmez olasıcalar... Duaya koşuyoruz hemen ve diyoruz ki bunlar olmasın, bunları al bizden. Onlar alınıyor bizden, sen veriliyorsun. Nasıl açıklayayım bunca seneyi? Gönül el vermiyor, fikri titretiyor. Yine dualara koşmaktan başka çare kalmıyor. Ve biz anladık ki en güzel anlar seni tahayyüle koyulduğumuz anlardır. Bunu şimdi mi anladın deme, anlamamış gibi yaptım yoksa o kaldırımda bahsettiğim küçücük hani şu kadar diye gösterdiğim parça var ya, işte o kadardı inan ki insandaki mut.


Biz zamanı geri almak istiyoruz öğretmenim. Vardır bi' yolu. Hatta siz alın bizim yerimize. Siz başka bir memlekette değilsiniz, orası buradadır. Bakmayın kahkalara, fotoğraflara, çekmecelere. Biz sizi hep yanımıza gezdiriyoruz. Bir can, bir hatıra, bir paha biçilmez yadigar misali.


Tekrar koyulun işe ve bize mektup yollayın. Bizim aklımızdan bunlar da geçti. Ve sen müberrâsın, münezzehsin. Sen güzelsin ve güzelliklere tutam satansın. Yatma saatimiz geldi güzel rüyamıza gel.

~