Hayata yüklediğim anlamların ardı arkası kesilmiyor, gelişiyorum sanıyorum lakin görmekten, anlamaktan, tat almaktan uzaklaşıyorum epey. Midemi dolduracak bir kase çorba olsa da şekillendirdikçe şekillendiriyor yemeğe anlam kazandırıyorum, esas olması gereken doymakken ben doymaktan uzaklaşıp zevklerimin esiri haline geliyorum günden güne. Hem bu sadece yemek için değil tüm yaşamsal fonksiyonlarımın temeli haline geliyor zamanla. Mânâdan uzaklaştıkça içsel sıkıntılarıma başka başka nedenler arıyorum belki de yıllardır. Oysa neden de belli çözüm de, hatta çözüm nedende lakin büsbütün kapatıyorum gözlerimi hakikate ve ağla diyorum her şeye, oysa her şeyde gülümsetecek bir ayrıntı var, ayrıntıyı görebilene kurtuluş var bu dünyada bence. Eskiden daha iyimserdim daha çok gülerdim ve daha çok koşardım amaçlarımın peşinden. Ne zaman ki amaçlarıma mânâ yükledim ve esirleri oldum işte o zaman içimdeki umut da söndü, sönmesi yetmezmiş gibi yerine bir de alev bıraktı için için yanayım diye.
.
Yayınlandı
is
2024-10-27T16:54:01+03:00tevafuk olmuş, ben de bu temada yazmıştım. kaleminize sağlık ⚘
Adile
2024-10-27T13:24:08+03:00Eskiden daha iyimserdim daha çok gülerdim ve daha çok koşardım amaçlarımın peşinden....
Daim olması dileğiyle
Fatma Sabancı
2024-10-27T12:38:41+03:00Kendimi gördüm, anlam aradıkça esiri olmak..