İnsanlar ortalama olarak aynı şeyleri yapar ve yaşarlar. Sadece insan, paranın ucundan yavaş yavaş ortalarına doğru gelmeye başladıkça yükselir ve yaptığı her şey daha şatafatlı, daha gösterişli bir hâl alır ve acılar değişir. Parayla beraberinde gelen güven, insanlar üzerindeki efendilik hissini büyük bir gösteriye dönüştürür ve insanlar sizi izleme ihtiyacı duyar. Gözlerini kırpmadan sizde ve çevrenizde oluşan aydınlanmaya bakarlar. Bu büyük gösterinin farkında olunmaz ya da aldırılmazsa insan için bir tehlike oluşturmadan belirlenen yolda sakince gidilebilir. Gösteriş denilen karamel benzeri şey bir kez tadıldığında, insan dilini damağına yapıştırır ve dişleri arasına gizler. Artık sürekli ağızda o tatla yaşanmaya devam eder ve gün geçtikçe o tat ağızda çalkalanıp yok olmaya başlar. O tat uzaklaştıkça yetmemeye, eksiklik hissetmeye ve ona bağımlı olunduğunu fark etmeye başlar. Ama bu bağımlılık sigara, alkol ya da sekse olan zaaflardan çok farklıdır. Onun tadı insana huzur, güven ve her şeye sahip olunabileceğinin şarkılarını fısıldar. Gözü aç insanoğlu; bu tadı asla unutmak, paylaşmak istemediği gibi, bir başkasıyla ona küçük görünen büyük lokmayı da bölüşmez.
Parlak Yaşam
Yayınlandı